1 Nisan 2017 Cumartesi

Babel - Babil



Orijinal Adı : Babel

Türkçe İsmi : Babil

Yapım Yılı : 2006

Tür : Dram

Süre : 2 Saat 23 Dakika

Yönetmen : Alejandro GonzalezInarritu

Oyuncular : Brad Pitt - Cate Blanchett - Gael Garcial Bernal - Rinko Kikuchi - Adriana Barraza - Ebubekir el Ceyd - Said Tarchani

imdb puanı : 7.5

Bir filme ismini veren olay özenle seçilmiştir. Babil. İsim Mezopotamya topraklarından çıktı ama konu ve işleniş bakımından tam anlamıyla evrensel özelliktedir.



Babil ismini nereden alındığını araştırırsak. Senarist Guillermo Arriaga özetle iletişimsizlik ve bencillik olan filmin Babil olan isminin anlamı Akadça da "Tanrının Kapısı" anlamına gelmektedir. Ve efsaneler de denir ki Babil Kuleleri büyük tanrı Marduk adına yapılmış devasa bir yapıdır. Bu tanrı insanları kendisinin gibi görülmesinden rahatsız olmuştur. İnsanlar o kadar çok kendini beğenmiştir ki hem kibirinden kendini üstün görmüştür hem de kendinden olmayan varlıklarından üstün tutmuştur. İşte bu yüzden tanrı kızmıştır onlara tam Babil Kulesinin 7. Katını yaptıkları sırada. Tanrıya ve onun cennetine ulaşmayı amaçlayan insanoğluna öyle bir ceza verir ki birbirlerini anlayamasınlar diye. Birbirlerinin farkında olamasınlar diye. Aralarında sevgi noksanlığı oluşsun diye her birine ayrı lisan verir. Her biri başka konuşur, başka kavrar. Çaresizlik dem vurmuştur artık insanoğlu arasında. Kendini beğenmişliğinin cezasıdır bu. Hepsi farklı düşünüp farklı yorumlar geleceği. Hepsi bir başka hayatı öğrenir insan olmasına rağmen.


Böyle bir hikaye ile ana temasından bahsettik aslında filmin.


Farklı dilleri konuştuğumuz, farklı inançlara sahip olduğumuz bu evrende bu farklılığımız bizleri daha da derinlere itmektedir. Farklı olmamız farklı düşünmemiz bizleri farklı şeylere dönüştürmez. Her düşüncenin altında bir birey ve bir insan var. İnsanlığımızın sürdürülebilmesi için gerekli olan da ne kadar farklı olursak olalım herkesin bir insanoğlu olduğunun farkına varmasından geçmektedir.


Üç farklı kıta, dört farklı aile ve bu aileleri bir olayla birleştiren bir an. Filmin evrenselliği sadece kıtalarda birleşen aileler değil kullanılmakta olan dil ve işlediği konu. Dünyamızın en önemli problemi silahlanma ailelerde ki en büyük sorun ise iletişimsizlik bununla beraber hoşgörüye sahip değiliz. Karşıdaki duygu ve düşüncelerden bihaberiz. Benciliz o kadar bencilleştik ki. Ön yargılar ruhsal çatışmalar ile olmazsa olmazımız oldu. Dünya dönmeye devam ediyor. Bu dönmeler olduğu sürece ön yargılarımız ile uzaklaşıp soyutlaşmaya devam edeceğiz.


Kıtalar uzak olsa da insanoğlu acıları aynı derece de hissetmeli, her beden için, her yürek için. Lakin o kadar bencilleştik ki artık gözümüzün gördüğü olaylara sırt çevirir olduk.


Aileler tek tek seçildiği o kadar belli ki. Amerikalı aile Susan (Cate Blanchett) ve Ricard (Brad Pitt) parçalanmakta olan aileyi esas almakta. Meksikalı Amelia (Adriana Barraza) bize çaresizliği anlatmaktadır. Japon ailede ki Chieko (Rinko Kikuchi) bize iletişimsizliği anlatmakta. Faslı aile de iki küçük çocuk Ahmed (Said Tarchani) ve Yusuf (Ebubekir el Ceyd) bizlere masumluğu ve fedakarlığı da anlatmakta.


Farklı kıtalar da yaşam örgüsü değişik akmakta ve yaşamın getirip götürdüğü farklı olmaktadır. Hayaller bile farklı sadece hayatlar değil.


Oyunculuk bazında değerlendirirsek özellikle Yusuf ve Chieko rollerinin haklarını sonuna kadar vermişler. Brad Pitt en sade şekilde rolünün hakkını vermiş ne bir abartı ne de eksik bir bakış açısı. Cate Blanchett her role girmesi ile o rolü kendi içinde dönüştürmesiyle ününe ün katmış isim yine göstermiş kendini. Bence yetenek bazında çok iyi oyuncu olan Gael Garcia Bernal filmin uçarı kaçarı şahsı olsa da karakterin hakkını vermektedir.


Yönetmen olarak çok farklı yere koyduğum Alejandro Gonzalez Inarritu bu filmde çıtasını çok yükseklere taşıdı. En iyi yönetmen ödülünü bu filmde Martin Scorsese'li Departed (Köstebek) filmine kaptırdı. Ki o zaman ki oscar törenini hatırlayalım üç sakallı grubu (((Steven Spielberg - Francis Ford Coppola - George Lucas))) ödülü kendisine iade-itibar olarak sunmuşlardır.
Senaryosu çok güçlü olan filmin en büyük zaferi Gustavo Santaolalla'nın ellerinden çıkan müzikal dokunuş.


(((Babil Kuleleri hakkında bilgiler Vikipedia'dan alınmıştır.)))



puanım : 9.3

1 yorum: